
Çeyrek asra yakın bir süre Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yapan Aytaç Durak’ın yaptığı en önemli işlerden biri at arabalarını trafikten men etmesiydi.
Arabaya koşulan atlar hem kent trafiğinin aksamasına neden oluyordu hem de atlara iyi bakılmıyor, birçoğu bir deri bir kemik halde ağır yük taşıma işini yapıyorlardı.
Durak, at arabalarını kaldırarak hem eziyet gören atları kurtarmış oldu, hem de kent trafiğinde yaşanan aksamaların küçük de olsa bir bölümünü ortadan kaldırmış oldu.
***
Tabii bir de trafikten men edilince işsiz (!) kalan atların ne olduğu meselesi var?
Tek tırnaklı hayvanlar konusunda ne yazık ki, Adana’nın sicilinin pek de temiz olmadığı bir gerçek.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Adalar’da elektrikli faytonları hizmete sokup, atları eziyetten kurtarmış, kurtarılan atlar da çip takılarak farklı belediyelere hibe etmişti.
Hatay Dörtyol Belediyesine hibe edilen çipli atlar ise kaybolmuş, çiplerinin ise ne yazık ki Adana’da çıkarıldığı ortaya çıkmıştı.
Bugün Adana’nın sokaklarında, ana caddelerinde, hatta D-400 karayolu üzerinde bile at arabalarını görmek mümkün.
Bu, o kadar çok yönlü bir sorun haline geldi ki…
***
Atları kurtarıyorsun, kasapta sucuk oluyorlar.
Kurtarmıyorsun, eziyet görüyorlar.
Kurtarıyorsun, o atlar sayesinde geçimini sağlayan yoksul vatandaşın ekmeğin ekmeğiyle oynamış oluyorsun…
Değneğin sadece iki ucu değil tamamı pisliğe bulanmış bir sorun.
Atları eziyetten de sucuk olmaktan da kurtarmak gerek ama bunu yaparken elinden kurtarılan yoksul vatandaşa da geçimini sağlayacak bir imkan vermek gerek.
***
Vicdani, mantıklı ve gerçekçi çözümlerle bu gibi sorunları bir an önce ortadan kaldırmazsak, 20 yıl sonra da aynı konuları konuşmaya devam edeceğiz.