
‘Fakirin sırtından doyan doyana’ zamanları bunlar… Emek sömürüsü azgın mı azgın… Manevi soslarla bezeli yalanlar, hem de en afilisinden… Tıngırı bol sırtlanların… Hepsi gırla gidiyor. Azılı dişler kemiriyor kemiğimizi de, sövemiyoruz şöyle ağız dolusu… Etimizden akıyor kan izleri, canımızdan canlar kopartarak…
İsyan bunadır… Zalimin zulmüne karşı yiğit bir haykırıştır türküler, yanık ağıtlarla karışık. Hep aşk değil ya, isyan ve itiraz da var işin içinde… Hoş, aşk da direnmektir ya bir yanıyla… Bir yönüyle… İmge… Ezgi… Şiir… Lirik bir destandır miras olarak payımıza düşen direnç…
Emanete sahip çıkma anlarındayız şimdi… Yazın sıcağına, çıyanın zehrine inat dik durma, hak için safları sıklaştırma zamanlarındayız… ‘Sen yanmasan, ben yanmasam…’
Kadın erkek fark etmez… Delişmen yiğitler alacak sazı eline, umuda vuracak mızrabı… Bozkırın tezeneleri ses verecek koca koyaklardan… Toroslardan yayılacak inancın taze kokusu… Kekik mi, çiğdem mi, cağşır mı o büyülendiğin nefes… Deyiver haydi, kara çakşırlı oğlan… Haykırsana…
Zafer inananlarındır ya… Bir inancın yüceliğinde bulduklarım… Bir kavganın güzelliğinde sevdiklerim… Ozanın gürlediğisin, içimin en derinlerinde soluklayan… Pıt pıt atarken kalbin, solmasın hiç benzin, gün aşmasın gönlün yaralıysa…
Yeryüzü artık olsun aşkın yüzü… Yetmez mi çektiklerimiz… Nihayete erecek elbet çileler… Boşuna çekilmedi ya…